29 Aralık 2009 Salı

Antakya uzun çarşı Neler Satın Alınır


KAHVALTILIK ZAHTER
Aktarlar Çarşısı'nda bulabilirsiniz.
Binbir çeşit baharat karışımıyla
yapılan, toz şeklinde bir yiyecek.
Ayrı ayrı kaplara zahter ve zeytinyağı
konarak servis yapılır. Bir parça
ekmek önce zeytinyağına sanra da
zahtere batırılarak yenir. Oldukça
lezzetlidir.

KURU KEKİK
Zahireciler Meydanı'nda bulabilirsiniz.
Ufalayıp yemeklerinize katabilir,
kaynatıp suyunu içebilir, tazesini
bulamadığınız zamanlarda,
yumuşayıncaya kadar ıslatarak
mezeler bölümünde anlatılan
salatasını yapabilirsiniz.

KÜFLÜ ÇÖKELEK
Uzunçarşı'da kolayca bulabilirsiniz.
Çok lezzetli bir aperitif, kahvaltılık ve
mezedir. Sıcak bir ekmek ve karpuz
veya kavunla çok güzel gider.
Doğranıp zeytinyağı katılmış haliyle
de kahvaltıların vazgeçilmez
yiyeceğidir. Ancak biraz “sakıncalı” bir
yiyecektir! Buzdolabında ve ağzı
sıkıca kapalı olarak muhafaza
edilmelidir. Aksi takdirde “kokmuş
çorap” kokusuna eşdeğer bir koku
her yeri kaplayabilir.
SÜNME PEYNİR
İşte yöreye özgü bir yiyecek daha!
Yarı yarıya inek ve keçi sütlerinden
mayalandırılmış peynirin sıcak sularla
işlenmesiyle elde edilir. İp gibi
sarılarak salamura edilir. Uzunçarşı'da
peynircilerde bulunur.

NAR EKŞİSİ
Nar suyunun kaynatılmasıyla elde
edilen, patlıcan ve kabak
dolmalarında başta olmak üzere pek
çok yemekte kullanabileceğiniz bir
ürün. Yine Uzunçarşı'da bulabilirsiniz.
Kıvamının biraz koyu olmasına dikkat
edin.

KABAK TATLISI
Beyaz kış kabağıyla yapılan,
Antakya'ya özgü bir tatlı çeşididir.
Hemen tüm tatlıcılarda bulabilirsiniz.
Herkesin bildiği, bal kabağıyla
yapılanın aksine daha sert ve
gevrektir.

KURUTULMUŞ SEBZE
Kurutulmuş kabak, patlıcan ve biber
almak isterseniz, bunu Uzunçarşı'daki
birkaç dükkanda bulabilirsiniz. Tane
ile satılır.

DUT ŞURUBU
Kara dutun suyunun kaynatılması ile
elde edilen bir şurup. Uzunçarşı'da
dükkanlarda şişeler içerisinde satılır.
Sıcak yaz günlerinde, sulandırıp içine
de iki buz parçası attınız mı, işte size
nefis bir içecek!

İPEK ÜRÜNLERİ
Antakya'ya gelmişken Harbiye'ye
mutlaka gideceksiniz. İşte buradan
eşinize, dostunuza, sevdiklerinize
birkaç hediyelik eşya götürmek
isterseniz, Harbiye'deki ipek
mağazalarına mutlaka uğrayın.

DEFNE SABUNU
Hiç bir katkı maddesi içermeyen,
sadece zeytinyağı, sud kostik ve
defne yağı (gar) ile yapılan sabuna
Antakya'nın hemen her yerinde
rastlayabilirsiniz. Renkleri ve kokuları,
zeytinyağı ve defne yağının kalitesine
göre farklılık gösterebilir.


TUZLU YOĞURT
Keçi sütünün mayalandırılmasıyla
elde edilen yoğurdun yüksek ateşte,
geniş kazanlarda tahta kürekle dibi
tutturulmadan, devamlı karıştırılarak
pişirilmesi ile elde edilir. Tuz katılır ve
kaynamaya başladığında, süzme
yoğurt kıvamında iken ateşten indirilir
ve soğumaya bırakılır. Uzunçarşı'da
bolca bulabilirsiniz. En güzel yoğurt
aşı ve boraniler yapmak için
ihtiyacınız olan yegane şey! Pul biber
ve zeytinyağı ile karıştırarak
kahvaltılık olarak da kullanabilirsiniz.
İsterseniz bu karışımı bir dilim
ekmeğin üzerine sürüp ızgarada
kızarttığınızda, leziz bir mini pizza
elde edebilirsiniz.

BİBER SALÇASI
Acı-az acı-tatlı türlerinde, Uzunçarşı
ve Zahireceler Meydanı'ndaki
dükkanlarda bulmak mümkündür.

BAHARAT ÇEŞİTLERİ
Antik çağın Baharat Yolu üzerinde
kurulu bu şehirde, baharatın her
çeşidini bulabilirsiniz. Bunun için
Aktarlar Çarşısı'na uğrayın, bütün bir
yıl kullanabileceğiniz bir baharat seti
yaptırın.

MEYAN KÖKÜ
Aktarlarda ve Zahireciler Meydanı'nda
bulabilirsiniz. 1 kg alırsanız uzun süre
size yetebilir. Bir tutamını bir kap
suda 2-3 saat bekletip, 3-4 kat
tülbent yardımı veya ince bir süzgeç
içine pamuk sermek suretiyle, suda
hiç bir kalıntı kalmayacak şekilde
süzerek içebilirsiniz. Acı gelir ise su
katabilirsiniz. Buzdolabında soğutmak
veya buz parçaları katmak suretiyle
sıcak yaz günlerinde serinletici bir
içecek elde edebilirsiniz. İdrar
söktürücü özelliği sayesinde böbrek
taşı sorunu olanlar için bulunmaz bir
nimettir.

TESTİ PEYNİRİ
Çörek otu, yeni mayalanmış tuzsuz
peynir ve çökelek karışımının seramik
kaplarda yaklaşık 6 ay toprak altında
bekletilmesiyle yapılan bir üründür.
Uzunçarşı'da peynircilerde kolaylıkla
bulabilirsiniz.



BIÇAKÇI NAİM'DEN BIÇAK
Mutfakta kullanabileceğiniz, tahta
saplı, el yapımı her türlü bıçağı gayet
ucuz fiyatlarla Bıçakçı Naim'den
alabilirsiniz. Yine bıçakçılardan tahta
pasta kalıpları ve dolma demirleri de
temin edebilirsiniz.

MÜCVER TAVASI
Hanımlar; mücverlerinizi kolayca
pişirebileceğiniz, içinde çukurları
bulunan oldukça kullanışlı bir tava.
Bakırcılar Çarşısı'nda bulabilirsiniz.

Ayışığı sanat merkezi Antakya şubesi hizmete açıldı


Ayışığı Sanat merkezi Antakya şubesi geçtiğimiz Pazar günü düzenlenen açılış töreni ile hizmete açıldı. 20 yıl önce farklı isimlerle kurulan, başta İstanbul olmak üzere Adana ve G. Antep’te de temsilciliği bulunan Ayışığı Sanat Merkezi Antakya’da da bir şube açtı.
Antakya’a Kurtuluş Caddesi Fevzipaşa mahallesi Akıncılar Sokak Gali iş merkezi Kat:1 d:1′de açılan Ayışığı Kültür sanat merkezinin açılış konuşmasını yapan Deniz Kırca, “20 yıldır kültür sanat kapsamında kavgaya, mücadeleye devam ettiklerini ve yeni mevzi olan Antakya’da halka ulaşmak için çalışacaklarını söyledi. Kırca, İstanbul, İzmir, G. Antep ve Adana’dan sonra Antakya’da da şube açıldığını belirterek, “
Daha iyi kouşllarda sizleri ağırlamak isterdik. Bu merkeze Antakyalı emekçiler sahip çıksın istiyoruz.Herkesi Antakya Ayışığı sanat merkezine güç katmaya, sahip çıkmaya çağırıyoruz.Kültürümüzü sanatımızı daha da ileri götürmek için çalışacağız. Yaşam kavga alanı, bizler sanat cephesinde kavga ediyoruz.Kavga yaşamın her alanında var” dedi.
Mücadele Birliği Antakya Temsilcisi Süleyman Öztürk’te söz alarak, işçilerin, emekçilerin sesi olacaklarını ve Antakya’da başta işçiler olmak üzere ezilen kesimin öncüsü ve sesi olmak için mücadele edeceklerini söyledi.

Şiir ve müzik dinletisi gerçekleştirildi
Etkinlikte daha sonra Ayışığı G. Antep Kültür Merkezinin şiir
ekibinin şiir
dinletisi ile devam etti.Açılış etkinliği
Grup Bahara Ezgi’nin konseri ve müzik dinletisi ile sona
erdi.
Ayışığı Sanat merkezi Antakya şubesinin açılışı ilgi gördü

Erzin’de aşure günü

Erzin’de Eğitim Gönüllüleri Derneği tarafından, 500 kişiye aşure dağıtıldı. Dernek Başkanı Ahmet Kürşat Yılmaz, dernek binasında düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, herkesin milli ve manevi değerlere sahip çıkması, gelenek ve göreneklerini yaşatması gerektiğini söyledi.
Konuşmaların ardından, kazanlarda pişirilen aşureler dağıtıldı.

İskenderun da Kalbine yenik düşen genç toprağa verildi


İskenderun ilçesinde halı sahada futbol oynarken kalp krizi geçiren genç hayatını kaybetti. Alınan bilgiye göre, İskenderun’un Yunus Emre Mahallesi’nde oturan, özel bir kolejin lise öğrencisi olan Hamit Taş (19), otogar yakınlarındaki özel halı sahada arkadaşlarıyla futbol oynarken aniden düştü. İskenderun Devlet Hastanesine kaldırılan Taş’ın kalp krizinden öldüğü belirlendi. Taş’ın cenazesi, Çankaya Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Hatay Tarihi Antakya hakkında Bilgi


Hatay, Türkiye Cumhuriyeti'nin en güneydeki ilidir. Akdeniz'in doğu şeridinde 35° 52' - 37° 4' kuzey enlemleri ile 35° 40' - 36° 35' boylamları arasında yer alan Hatay'ın doğusunda ve güneyinde Suriye, batısında Akdeniz, kuzeybatısında Adana, kuzeyinde Osmaniye ve kuzeydoğusunda Gaziantep bulunur. Toplam nüfusu 1.415.845'tir
Tarih :
Hatay Türkiye'nin en önemli eski yerleşim yerlerinden biridir. Yapılan arkeolojik araştırmalarda milattan önce 100.000 ile 40.000 yılları arasına tarihlenen bulgulara ulaşılmıştır. İl toprakları ilk Tunç Çağından itibaren Akat Beyliği ve M.Ö. 1800-1600 yıları arasında Yamhad Krallığına bağlı bir beyliğin sınırları içerisinde yer almıştır. Daha sonra M.Ö. 17. yüzyıl sonlarında Hititler'in ve M.Ö. 1490 yıllarında Mısır'ın egemenliğine girmiştir. Ardından Urartular, Asurlular ve Persler'in egemenliğine girdi.

M.Ö. 300 yılında Antakya kurulmuş ve kent hızla gelişmiştir. Kent M.Ö. 64 yılında Roma İmparatorluğu'na katılmış ve imparatorluğun Suriye eyaletinin başkenti olmuştur. İslam ordusu tarafından fethedilmiş, Emevi ve Abbasi egemenliğinde kalmıştır. Daha sonra 877'de Tolunoğulları'nın fethettiği topraklar sırayla Ihşitler ve Selçuklular tarafından yıkılan Halep merkezli Hamdanoğulları (Beni Hamdan/Hamdânîler) egemenliğine girdi. 969 yılında Bizans İmparatorluğunun topraklarına katılan il 11-12.yüzyıllarda Haçlı Seferleri sırasında da önemli rol oynamıştır. Antakya Memlûk Devleti tarafından Haçlıların elinden alınmıştır(18 Mayıs 1268).
Osmanlı İmparatorluğu dönemi
1516'da Yavuz Sultan Selim bu toprakları ele geçirmiş ve Osmanlı İmparatorluğu dönemi başlamıştır. Memlûk Devletinden zapt edilen Antakya, Osmanlı İmparatorluğu'nda önce Halep'e bağlı bir sancak ve daha sonra kaza olarak yönetilmiştir. Bu dönemde Antakya, Asi Nehri ile Habib Neccar Dağı arasındaki dar ve meyilli alanda, 1,5-2 km²'lik bir alan üzerine yerleşmiş orta büyüklükte bir şehirdi. Osmanlı İmparatorluğu'nun Hatay'daki hakimiyeti 1918 yılına kadar devam etti.
Hatay Cumhuriyeti dönemi [değiştir]

Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, 23 Haziran 1939'da ilhak kararınının almasının ardından Hatay'daAna madde: Hatay Cumhuriyeti
Mondros Mütarekesinden sonra Fransız işgaline uğrayan ve 1921 yılında Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Antakya, İskenderun ve havalisinde İskenderun Sancağı adıyla bir yönetim kuruldu. 2 Eylül 1938'de bu Sancak'ta kurulan "Hatay Cumhuriyeti"nin Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen, başbakanı Abdurrahman Melek, Meclis Başkanı Abdülgani Türkmen, milli marşı İstiklâl Marşı olmuştur.

Hatay Devlet Meclisi 23 Haziran 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti'ne ilhak kararı alınmıştır. 23 Temmuz 1939'da "Hatay" adıyla bir vilâyet olarak Türkiye Cumhuriyeti'ne katılmıştır.
Kültür
Saint Pierre Kilisesi, Antakya'nın iki kilometre kuzeydoğusunda, Reyhanlı karayolu üzerinde, Habib-i Neccar Dağı'nın uzantısı olan Haç Dağı'nın eteğindedir.Tarihi ve turistik mekanlar açısından da zengin olan ilde dünyanın ikinci büyük mozaik kolleksiyonunu barındıran Hatay Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır. Dünyanın ilk mağara kilisesi olan ve Hristiyanlara "Hristiyanlık" isminin verildiği Sen Piyer Kilisesi Hıristiyanlarca hac yeri olarak kabul edilmekte ve her yıl burada 29 Haziran günü Katolik Kilisesince ayin düzenlenmektedir.

Çok uzun bir süre boyunca bir arada yaşamayı öğrenmiş etnik kökenleri, dinleri farklı birçok topluluğa ev sahipliği yapan Hatay ili UNESCO barış kenti seçilmiştir. Çokkültürlü yapısını tarih boyunca korumuş olan ilde aynı ulusa mensup birden fazla dini cemaat bulunmaktadır. En büyük nüfusa sahip Sünni Türkler ve Nusayriler (Alevi Araplar)'in yanında, az da olsa Sünni Araplar, Hristiyan Ortodoks ve Hristiyan Protestan Araplar ve Maruni Araplar ve Rum-Ortodox etnik Süryani kökenleri, Museviler, Gürcüler, Ermeniler ve diğer küçük topluluklar Hatay'ın çok kültürlü yapısının dinamiklerini oluştururlar.
DAHA FAZLASI İÇİN TIKLAYIN